Regresyon İle Ameliyatsız Fıtık Tedavisi
Bel ve boyun fıtığı tedavisinde uygulanan ameliyatsız yöntemlerin en önemlilerinden birisi Regresyon tedavisidir. Gelişen teknolojinin sağlık sektörüne yansımalarının en güzel örneklerinden birisidir bu yöntem.
Geçmişte saatlerce süren beyin ameliyatları yapılırken, bu yöntem sayesinde şimdi küçük bir damardan ince bir tel ile girerek, ilgili bölgeye ulaşmak suretiyle; eskiden ameliyat edilen bölge tedavi ediliyor. 15-20 yıl önce hayal bile edilemeyen bir yöntemi bugün en ciddi rahatsızlıkların tedavisinde başarıyla kullanıyoruz.
Regresyon Tedavisi Nedir?
Regresyon tedavisi 3 ana bölümden oluşur ve 9 ana başlığı vardır. Birinci bölümde sıkışma giderilir, yani fıtık geri itilir, yok edilir. İkinci bölüm olarak ağrı giderilir. Fıtık giderildiği için ağrı son bulacaktır. Zaten regresyon tedavisi içerisinde ağrı kesici işlemler de yapıyoruz. Üçüncü olarak da altta kalan, ezilen sinirin toparlanması sağlanır.
Bilindiği gibi fıtık, eklemden çıkmış ve siniri sıkıştırmış bir yapıdır. Rahatsızlığın giderilmesi için bu fıtığın oradan kaybolması lazımdır. Regresyon tedavisi yönteminde, ameliyatta neşterle girdiğimiz yere iğnelerle girerek yaptığımız, ameliyat gibi gerçekleştirdiğimiz bir tedavi vardır. Regresyon denmesinin amacı, o bölgede fıtıklaşan eklemin yavaş yavaş geldiği yere geri gitmesinin sağlanmasıdır.
Normal ameliyatta buraya girerek bir kemik pencere oluşturuyor, eklemi temizliyor ve buradaki fıtığı alarak siniri kurtarma operasyonu yapıyoruz. Bu sırada fıtık dokusuna ulaşmak için 5 tane katmandan giriyoruz; cilt, cilt altı, bağ dokusu, kemik ve fıtık. Kemik pencereyi çıkartıyoruz, mecburen buradaki eklemi tutan güçlü bağ dokularını belli ölçüde kesiyoruz ve fıtık yapan eklemi temizliyoruz. Mesela bağ dokusunu 3 mm kesmek ile 7 mm kesmek arasında, hastalığın nüksetme (tekrarlama) riski iki kat artmaktadır. Ameliyatta bunları yapmak zorundayız. Onun için şimdi mikrocerrahiden ziyade, uygun vakalarda endoskopik cerrahiler ön plana çıkmaya başladı. Yandan girerek bu işlemi yapıyoruz ama yine buradaki eklemi kaldırarak operasyonu yapıyoruz.
Endoskopinin mikrocerrahiye üstünlüğü burada. Vücudun doğal yapısına çok zarar vermemeyi amaçlıyor. Sonuçta ameliyat sırasında buradan bir eklem alınıyor ve sonraki yıllarda burada çökmeler başlıyor. Bu da sinirin geçtiği kanalı daraltıyor zamanla. Bu da daha farklı sorunların çıkmasına neden oluyor. Dolayısıyla bizler ameliyattan önce çok çok ince düşünmek zorundayız. Tabi ameliyat kararı verecekseniz de çok hızlı vermeniz gerekir. Çünkü sinir ezilmiştir ve geç kalma riskiniz vardır. Hayati fonksiyonları etkileyecek, telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğabilmektedir.
Regresyon Tedavisi Teknoloijisi
Ameliyat kararını vermek için çok çok ince düşünüp, eğer zorunluluk yoksa ameliyat yapmadan tedavi etmenin önemini ifade etmiştik. Zira günümüzde artık gelişen teknolojiler bize bu imkanı veriyor. Bir kere şunu ifade edelim; vücut öyle yaratılmıştır ki kendisini tamir edebilme gücüne sahiptir. Mesela elimizde, parmağımızda bir kesik oluştuğunda, bu hasar zamanla iyileşiyor. Bazen iz de kalsa bir şekilde iyileşiyor, yani vücut kendisini tamir ediyor.
Bu kesiği dikişle iyileştirseniz daha hızlı iyileşir ve iz de kalmaz. İşte ameliyatsız yöntemler de böyle. Vücudun ilahi kudret tarafından verilen kendisini iyileştirme gücünden istifade ediliyor. Burada bizim yapmamız gereken; sorunun hızlı, diğer dokulara özellikle sinir dokularına zarar vermeden, sağlıklı bir şekilde iyileşmesini temin etmektir. Zira vücut bir ekosistemdir. Bir denge üzerine yaratılmıştır. Dolayısıyla bir hekimin ameliyat da olsa en az dokunuşla tedaviyi yapabilmesi önemlidir.
Regresyon Tedavisi Nükseder mi?
İşte regresyon yöntemi bu noktada hastaya en az dokunuşla bel fıtığı ve boyun fıtığı hastalarını tedavi etmekte kullandığımız önemli bir yöntemdir. Hastanın gerekli tetkikleri yapılıp, regresyon yöntemi uygunluğu kararı verildiğinde işlem için süreç başlar. Hasta, bu amaçla düzenlenmiş özel alana alınır ve yapılacak işlemle ilgili özel navigasyon cihazları hazırlanır. Bunlar gerekli uygulamayı en sağlıklı şekilde yapılacak en son teknolojik cihazlardır. Hastanın fıtığının olduğu bölge lokal anestezi ile uyuşturulur. Sonra, bu amaçla dizayn edilmiş incecik iğnelerle buraya girilir.
Vücudun hiçbir yerine zarar verilmeden fıtığa ulaşılır. Fıtığın içerisine girildiğini anlayacak bir görüntüleme sistemiyle olay test ediliyor. Emin olunca fıtığa, özel solüsyondan oluşan bir enjeksiyon yapılıyor. O enjeksiyon, orada bir ameliyat, operasyon yapıyor. Yani verilen solüsyon, fıtığı yavaş yavaş geriletiyor ve fıtık yok ediliyor.
Bu yöntemde hastanın vücuduna kesi yapılmadığı, kemik pencere çıkartılmadığı ve sistemi koruyan bağ dokularına zarar verilmediği için; hasta tedaviden 15 dakika sonra günlük hayatına dönebilmektedir. Bağ dokularına zarar verilmediği ve kemikte pencere açılmadığı için de hastalığın tekrarlama riski ortadan kalkmaktadır. Tedavinin tamamlanmasının ardından zaten doğal olarak ağrılar da son bulmaktadır.